1 of 11

Slide Notes

DownloadGo Live

Kumtepe & İkiztepe

No Description

PRESENTATION OUTLINE

KUMTEPE HÖYÜĞÜ

EZGİ ŞANLI

Kumtepe Höyüğü, Çanakkale İl merkezinin güneybatısında, Kumkale'nin güneyinde, Kara Menderes Çayı'nın batı yakasında yer alan, Çanakkale Boğazı'ndan 2,5 km. ve Ege Denizi'nden 2 km. mesafede bulunan bir höyüktür. Tepe, 100 x 80 metre boyutlarında olup 4-5 metre yüksekliktedir.

KAZILAR

Kumtepe Höyüğü, Cincinnati Üniversitesi'nin Troya kazıları sırasında 1934 gibi erken bir tarihte tespit edilmişti. Höyükte kazılar aynı yıl, aynı kazı ekibinden Jeromo Sperling ve Dr. Hamit Zübeyir Koşay başkanlığında başlatıldı. Ancak bu kazılar 5 noktada 10 x 1,5 metrelik hendekler şeklindeydi ve dolayısıyla höyükteki mimari yapı hakkında etraflı veri sağlamaktan uzaktı. İkinci dönem kazıları ise höyükteki yoğun tahribat öğrenildiğinde başlatılmıştır. Bu kazı çalışmaları yine Troya kazı ekibi tarafından ve Çanakkale Müzesi ortak çabasıyla 1993 yılında M. Kofmann başkanlığında başlatıldı ve 1997 yılına kadar sürdürüldü.

TABAKALANMA

İlk kazılarda varlığı belgelenen en üst tabakanın, daha sonra höyükten iş makineleriyle toprak alınmasın sırasında tümüyle, deyim yerindeyse götürüldüğü anlaşılmaktadır. Höyükteki Ia tabakası Beşik – Sivritepe Höyüğü ile çağdaş olup MÖ 4.800 – 4.000 yıllarına tarihlendirilmektedir. Ib tabakası ise Troya I'den (MÖ 3.000 – 2.600, Batı Anadolu Erken Tunç Çağı I) daha eski olarak görülmektedir. Kumtepe Ic çanak çömleği ise Troya I ile aynıdır. II. tabaka ise Troya IV'le çağdaştır. Bu tabakanın erken evrelerinin kesin bir sonuç olmasa da Geç Kalkolitik Çağ – Erken Tunç Çağı geçiş evresi ya da Geç Kalkolitik Çağ olarak kabul edilebilir. Kumtepe Höyük'ün Ic tabakası ise Troya I ile çağdaştır.

BULUNTULAR
Mimari genel olarak taş temelli ve taş duvarlı, dörtgen planlı ve bitişik yapılardır.
Ele geçen çok sayıdaki pişmiş toprak ağırşaklar (dokuma tezgahlarında kullanılan ağırlıklar), gelişkin bir dokuma endüstrisine işaret etmektedir. Diğer buluntular arasında bronz iğneler, kıvrık namlulu bir bronz hançer, çakmaktaşı ve obsidiyenden kesici, kazıyıcı aletler, sürtme taş yassı baltalar, öğütme taşları, kemik bızlardır. İlk kazı döneminde elde edilen çanak çömlek buluntularının önemlice bir kısmı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde, bir kısmı da Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. İkinci kazı döneminin çanak çömlek buluntuları ise Çanakkale Müzesi'ndedir. Höyükteki kazılarda gömüt armağanı bulunmayan iki mezar saptanmıştır.

İKİZTEPE HÖYÜĞÜ

EZGİ ŞANLI

İkiztepe Höyüğü, Samsun ili Bafra ilçesinin 7 km. kuzeybatısında yer alan bir höyük'tür. Günümüzde Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerin hemen batısında yer alan höyük adını, uzaktan bakıldığında iki tepe olarak görülmesinden almaktadır. Fakat gerçekte dört tepedir. Bu tepeler kazı başkanları tarafından romen rakamlarıyla tanımlanmıştır. Güneydeki en büyük tepe, günümüzde ovadan 29 metre yükseklikte olup Tepe I olarak adlandırılır. Tepe II, bunun kuzeyindedir ve 22,5 metre yüksekliktedir. En kuzeydeki Tepe III, 12,3 metredir. Tepe II'nin batısına düşen Tepe IV ise 16 metredir. Bugün denizden 7 km. içeride olan İkiztepe Höyüğü MÖ 5-3 binlerde denize oldukça yakın konumdaydı.

KAZILAR

J. Mellaart tarafından saptanan höyükte, O. Pelen başkanlığında 1969 yılında başlayan kazılara, 1974 yılında Prof. Dr. Uluğ Bahadır Alkım tarafından başkanlık edilmeye başlanmıştır. 1981 yılından itibaren ise başkanlığı Prof. Dr. Önder Bilgi üstlenmiştir. Kazılar 2006 tarihinden itibaren T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Türk Tarih Kurumu'nun mali desteğiyle yürütülmektedir.
Erken Tunç Çağı yapı katında açığa çıkarılan yanmış kütüklerin incelenmesiyle o döneme ait bir kütük evin planı tasarlanmıştır. Ziyaretçilere yerleşim hakkında bir fikir vermesi amacıyla böyle bir kütük ev inşa edilmiş ve ziyarete açılmıştır.

TABAKALANMA

Kazı çalışmaları höyüğün Hitit (Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı), Orta ve Geç Demir Çağı, Roma Dönemi yerleşmelerine mekan olduğunu göstermektedir. Tunç Çağı ve Demir Çağı yerleşimleri (IV. ve III. tabakalar) belirgin biçimde farklıdır.

BULUNTULAR
İkiztepe Höyüğü'nde Kalkolitik Çağ'dan itibaren tüm evreler boyunca ahşam mimari kullanılmıştır. Eski Tunç Çağı ahşam mimarisinde zemin düzeltilmiş, temel atılmadan ahşap bir kasnak üzerine, kütükler yatay olarak üst üste konularak sabitlenmiştir, duvarlar çıkılmıştır. Kütüklerin arası çamurlar doldurulur. Öyle ki yapı duvarlarının hem iç, hem de dışında bu çamur sıva, kalınca bir katman oluşturur. Çatı ise eğik olup sazlarla örtülmüştür. Eski Tunç Çağı sonu ile Hitit dönemi başlangıcında ise kütük yerine dilinmiş tahtalar kullanıldı ve bunlar birbirine kenetlenmiştir. Eski Tunç Çağı III dönemine tarihlenen yapı katında bir nekropol bulunmuştur. Sayısı altmışa yaklaşan gömüt hediyelerinin neredeyse hepsi bronz olup, çeşitli süs eşyaları ve silahlar ile üç toprak kaptır.


Demir Çağı yerleşiminin güçlü bir sur sistemiyle çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Bu döneme ait çanak çömleğin Kilikya Demir Çağı çanak çömlekleri arasında yakın bir bağlantı saptanmıştır. Dışarıdan gelen seramikler ise Frig, Güneybatı Anadolu ve Girit seramikleridir. Erken Demir Çağı tabakası MÖ 13. yüzyıla tarihlenmekte olup Hitit tabakasının hemen üzerine oturmaktadır. Burada görülen kesintisizliğin Demir Çağı yerleşimi sakinlerinin, Hitit dönemi istila ederek yerleşen bir halk olduğu tezini getirmektedir. Tepe II'de 2010 yılı kazılarında ele geçen 58 cm uzunluğundaki arsenikli bakırdan, dört kanatlı mızrak ucu, Anadolu'da bugüne kadar ele geçen en uzun mızrak ucudur. Döküm olarak tek seferde üretilmiş olması teknik bir başarı olarak görülmektedir. Kazı başkanınca Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın geç evresine tarihlenmiştir.